Üyelik Formunu Doldurun: Siteye giriş yaptıktan sonra, genellikle ana sayfanın sağ üst köşesinde yer alan Üye Ol veya Kayıt Ol butonuna tıklayın. Ufuk Üniversitesi Cad. No:18/2 Çukurambar-Çankaya/Ankara adresinde bulunan Ambrosia isimli iş merkezinin giriş katında bulunan Pelit isimli işyerine gelerek girdikleri; saat:16.00’da Serdar Kulbilge ve Cengiz Demirel’in Pelit pastahenesinin ilk önce girişe göre sağ dip tarafta bulunan salonun sağ pencere tarafında oturdukları, Serdar Kulbilge’nin teklifi ile salonun orta kısmında bulunan masaya geçerek oturdukları esnada Serdar Kulbilge’nin pastane çalışanlarıyla konuştuğu, bu esnada bu görevlinin de muhtemelen bu işletmede daha yetkili olduğu değerlendirilen bir şahsa talebini ilettiği, saat:16.04’te Serdar Kulbilge ve Cengiz Demirel’in oturdukları yere, Mehmet Şen’in gelip samimi bir şekilde tokalaşıp sarıldıktan sonra şahısların hep birlikte pastanenin bay bayan wc’lerinin bulunduğu koridorun sağ tarafında özel bir bölmeye geçtikleri, burada yaklaşık 20 dakika kaldıkları, saat:16.25’te birlikte pastanenin ana caddeye bakan camekânlı bahçe kısmına çıkarak oturdukları, saat:16:45’te Mehmet Şen’in daha önceden pastanenin otoparkına bıraktığı kendi adına kayıtlı 06 M 7575 plaka sayılı Mercedes marka aracına binerek ayrıldığı, saat:17.00’de Serdar Kulbilge’nin kendi kullandığı 34 SER 73 https://effix.services/35lu1moif plakalı aracıyla Söğütözü caddesi istikametine ayrıldığı görülmüş, süreç kayıt altına alınmıştır. 07.03.2011 günü Ankara’da oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe müsabakasında, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütü tarafından Gençlerbirliği futbolcusu Serdar Kulbilge ile; maçta kötü oynaması, karşılığında para alması ve Fenerbahçe’ye transfer edilmesi hususunda şike anlaşmasına varıldığı, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Doğan Ercan, Mehmet Şen, Murat Öztürk, Cengiz Demirel, Tuğrul Çağrı Üzer, Halil Köntek, Zafer Önder İpek ve Tamer Yelkovan’ın bu eyleme iştirak ettikleri (Yapılan iletişim tespitlerinde ve telefon detay döküm analizi - baz istasyonu çalışmalarında; Serkan Çalık, Labinot Harbutzi, Hurşut Meriç, Mehmet Akgün, Murat Kalkan, Orhan Şam, Aykut Demir, Michael Jedinak ve Randall Azofeifa Corrales isimli futbolcularla şike amaçlı irtibat kurulup görüşüldüğüne dair bazı deliller elde edilmiş ise de bu futbolcularla anlaşıldığına, futbolcuların anılan maçta şike yaparak menfaat temin ettiklerine dair somut delil elde edilemediğinden haklarında sevk maddesi tanzim edilmemiştir.), belirlenmiştir.
Tamer Yelkovan kolluk ifadesinde; İlhan Yüksel'in kendisinden aldığı paralarla ilgili olarak; söz konusu paranın kendi futbolcuları için olduğunu düşünmediğini, İlhan Yüksel'in kendi futbolcularına ödeme yapma görevinin olmadığını, ancak bazı durumlarda bu tür ödemeleri elden yapmış olabileceğini, İlhan Yüksel'e vermiş olduğu paraların talimatını Aziz Yıldırım'dan aldığını, vergi paralarının futbolculara verilip verilmediği hakkında bilgisinin olmadığını, beyan etmiştir. Doğan Ercan kolluk ifadesinde; İlhan Ekşioğlu ile 3 sarı kartı olan futbolcu ile ilgili görüşmeleri hakkında; İlhan Ekşioğlu'nun gözlemci olarak maçı izlemesini istediğini, bu sebeple maçı izlediğini ve İlhan'a bilgi verdiğini, ancak bu futbolcunun kim olduğunu bilmediğini, İlhan'ın iş yerine futbolcu transferlerini görüşmek için gittiğini, Ankara’daki Gençlerbirliği ve Fenerbahçe tesislerinde; İlhan Cavcav ile transfer konusunda görüştüğünü ve bunu İlhan'a aktardığını, İlhan ile Kandilli'de buluştuklarını, bu buluşmanın ardından Ali Yıldırım'ın evine gittiklerini ancak içeriye girmediklerini, bu buluşmada İlhan'ın kendisine krampon verdiğini, bu kramponu da Harbuzi'ye götürdüğünü (Aynı konu hakkında İlhan Ekşioğlu ise Kandilli'de buluşup buluşmadıklarını hatırlamadığını ancak Doğan Ercan'a herhangi bir şey vermediğini beyan etmiştir.) İlhan Ekşioğlu'na para göndermesi konusu hakkında yapmış olduğu görüşmeler ile ilgili olarak; bazı futbolcular ile ön protokol imazladığını, bu sebeple İlhan'dan para aldığını, daha sonra transferde anlaşamadıkları için parayı Tuğrul Çağrı Üzer aracılığı ile İlhan'ın işyerine gönderdiğini, İlhan Ekşioğlu'nun kendisinden adı geçen Gençlerbirliği futbolcuları ile görüşmesini istediğini, bu futbolculara karşılaşmada iyi oynamamalarını söylemesini, sezon sonunda bir kaç tanesini Fenerbahçe'ye transfer edebileceklerini söylemesini, Fenerbahçe'nin daha büyük kulüp olduğunu iletmesini istediğini, ancak İlhan Yüksel'e bu futbolcular ile görüştüğünü söylemesine rağmen bunun gerçek olmadığını beyan etmiştir.
Sludge (Petrol Çamuru) satış sözleşmesi imzalandığı, yapılan sözleşmede her türlü gümrük işlemleri, vergiler ve gerekebilecek her türlü yasal yükümlülüklerin anılan firmaca yerine getirileceğinin hükme bağlandığı, yapılan bu işlemin akabinde, daha önce çok düşük fiyat teklifleri veren GÜNEY MAKİNA SANAYİ ve ABAK isimli firmaların anılan atık madde için daha yüksek fiyatlar verebileceklerini BOTAŞ’a yazılı olarak bildirdikleri, bu gelişmeler üzerine BOTAŞ Genel Müdürlüğünün hem sözkonusu atık maddeden daha fazla gelir elde etmek hem de sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturmak gayesiyle, BAYSA A.Ş. Şirketi isimli firmaya ihale edildiği, adı geçen firma tarafından yapılan uzun süreli çalışmalar sonucunda, tank tabanlarında oluşan yaklaşık 20.000 ton petrol çamuru (Sludge) tanklardan temizlenerek açık toprak havuzlara ve sisteme ait olan ve boş durumda bulunan ballast tankına taşındığı, tank tabanlarından çıkarılan ve Sludge (Petrol çamuru) olarak isimlendirilen bu tortulaşmış maddenin ekonomik açıdan pek fazla bir değer ifade etmediği, anılan malzemenin petrol sektöründe çoğu zaman bedelsiz olarak ya da çok düşük fiyatlarla elden çıkarılan bir konuma sahip olduğu, bu konuda sektörün diğer kuruluşları olan TÜPRAŞ ve ATAŞ Rafinerilerinin de benzer uygulamaları yaptığı, bu noktadan hareketle kurumda petrol çamuru temizliği yapan GÜNEY MAKİNA firması adı geçen bu atık maddeyi ton başına 150-200 TL gibi düşük bir bedelle satın alarak tesislerinden tahliye etmek istediği, BOTAŞ Genel Müdürlüğü olarak, hem açık toprak havuzlarda depolanan petrol artığı malzemenin yangın ve benzeri tehlikelerini bertaraf etmek, hem de Irak-Türkiye Boru Hattı’nın açılması durumunda ihtiyaç olunacak ballast tankının boşaltılmasını sağlamak gayesiyle yukarıda tarif edilen bu atık maddeden kurtulma yollarının arandığı, bu maksatla Gümrükler Genel Müdürlüğü, Çevre Bakanlığı ve ilgili diğer kuruluşlar ile temasa geçildiği, başlangıçta anılan malzemenin Gümrük Müsteşarlığı Tasfiye İşleri Genel Müdürlüğünce tasfiye edilmesinin gündeme geldiği, daha sonra gerekli çevresel tedbirler alınmak ve lüzumlu gümrük işlemlerini tamamlatmak şartıyla sözkonusu atık maddenin BOTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından elden çıkarılmasının uygun bulunduğu, bu gelişmeler üzerinde Kuruluşun adı geçen maddeyi satın alabilecek firmaları bulma arayışına girdiği, bu kapsamda ABAK isimli ikinci bir firmanın daha adı geçen atık maddeyi ton başına 200 ile 500 TL arasında bir fiyatla satınalmaya talip olduğu, aynı dönemde BAYSA A.Ş.Tuğrul Çağrı Üzer savcılık ifadesinde, Doğan Ercan'ın kendisine çanta verdiğini ve içerisinde 100.000 dolar olduğunu, bu paranın ön protokol parası olduğunu, bu çantayı Kadıköy’de bulunan büroya bıraktığını, parayı sayarak aldıklarını ancak makbuz vermediklerini beyan etmiştir. Şüpheli Kenan Yaralı kolluk ifadesinde; Hikmet Karaman’ın; Cemil Turhan ve Serkan Acar’la yaptığı görüşmeyle ilgili kendisine bilgi vermediğini, görüşmeden bilgisinin olmadığını, Aziz Yıldırım ile 09.02.2011 günü Fenerbahçe SK.’de görüştüğünü, bu görüşmede şirketinin mali sıkıntı içerisinde olduğundan bahsettiğini, Aziz Yıldırım’ın da kendisine 500.000 dolar verebileceğini söylediğini, bu parayı üzerinde taşımak istemediği için o gün almadığını, bir gün sonra (10.02.2011 günü) Aziz Yıldırım’ın çalışanı olduğunu düşündüğü Kenan Şehirli isimli şahsın banka yolu ile kendisine 500.000 dolar para gönderdiğini, daha sonra bu paraya karşılık 29.03.2011 tarihinde Kenan Şehirli adına düzenlenmiş olan 4 adet 125.000 dolar tutarında toplam 500.000 dolarlık çeki Tamer Yelkovan aracılığı ile Aziz Yıldırım‘a gönderdiğini beyan etmiş, bahse konu paranın gönderilmesi ve geri ödenmesine ait çeklerle ilgili evrakı soruşturma dosyasına eklenmek üzere teslim etmiştir. Ali Kıratlı kolluk ifadesinde; İlhan Ekşioğlu ile yaptığı ve İBB futbolcularının isimlerinin geçtiği görüşmelerin; şahsi işleriyle ilgili olduğunu ancak içeriğini hatırlamadığını, Ekşioğlu'dan Halil Köntek aracılığı ile aldığı paranın Kıbrıs'ta yapacakları iş ile ilgili olduğunu, değişik zamanlarda bu şahıstan para aldığını, Yusuf Turanlı ile görüşmelerinde, (İBB futbolcusu İbrahim Akın'a verilecek saatle ilgili görüşmeler) söz konusu olan saati Yusuf Turanlı'ya aldığını, İBB futbolcuları ile maç sonrasında (buluşmasına yönelik görüşmeler hakkında) buluşmadığını beyan etmiştir. Müsabakanın Bursaspor:1-İ.B.B.Spor:1 şeklinde sonuçlandığı, bu sonuçla 24. hafta sonunda Bursaspor’un 49 puanda kalarak 54 puanla lig birincisi olan Fenerbahçe ile arasındaki puan farkının 5 puana çıktığı ve şampiyonluk mücadelesinde dezavantajlı duruma düştüğü, İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Ali Kıratlı’nın, Yusuf Turanlı üzerinden irtibat kurulan futbolcuların müsabakadaki oyunlarından memnun kaldıkları, 07.03.2011 günü Ali Kıratlı’nın İ.Ekşioğlu ile irtibata geçerek şahıslara ödenecek parayı istediği, İ.Ekşioğlu’nun da çalışanı Halil Köntek aracılığıyla Ali Kıratlı’ya 60.000 TL verdiği belirlenmiştir. Soruşturma kapsamında yürütülen iletişim tespit ve fiziki takip çalışmaları ile elde edilen deliller birlikte ele alındığında; 22.04.2011 günü Eskişehir’de oynanan Eskişehirspor-Trabzonspor futbol müsabakası öncesinde, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün, Eskişehirsporlu futbolcu ve teknik adamlarla yakın irtibat halinde oldukları, maçtan önce Eskişehirspor futbolcusu Sezer Öztürk'e transfer teklifi götürüldüğü ve anlaşıldığı, sezon sonunda bu futbolcunun transferinin gerçekleştiği ( 09.04.2011 günü oynanan Eskişehirspor-Fenerbahçe müsabakasından önce de Sezer Öztürk’e yönelik şike amaçlı benzer girişimlerde bulunulmuş ancak şahıs bu yöndeki teklifleri reddetmişti, belki de futbol camiasında şike ve teşvik eylemlerine aynı nazarla bakılmamasından ve o arada transferinin kısmen gerçekleşmiş olmasından kaynaklı olacak ki; teşvik pirimi verilmesine yönelik teklifi kabul ettiği anlaşılmaktadır.), Eskişehirsporlu futbolcu Ümit Karan, teknik direktör Bülent Uygun ve yardımcısı Şükrü Ongan’la; Trabzonspor’a karşı iyi bir mücadele sergilemeleri, karşılığında para almaları hususunda anlaşıldığı, karşılaşmada Trabzonspor'un puan kaybetmesinin, şampiyonluk mücadelesinde kırılma noktası olduğu, çünkü Trabzonspor'un bu karşılaşma sonrasında puan kaybının olmadığı, basında bu maçta teşvik pirimi verildiğine dair geniş çaplı değerlendirme ve haberlerin yapıldığı, Aziz Yıldırım’ın talimatları doğrultusunda hareket eden şüpheliler İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ali Kıratlı, Tamer Yelkovan, Sami Dinç ve Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun bu eyleme aktif olarak katıldıkları ve tüm süreci birlikte koordine ettikleri, şüphelilerden Zafer Tüzün ve Muhammet Şenyüz’ün; Ali Kıratlı’nın teşvik pirimi verme çalışmalarını bilerek süreç içerisinde kendisiyle birlikte hareket ettikleri ve eyleme yardımcı fail olarak katıldıkları belirlenmiştir.
Betturkey güncel
Şüpheli Aziz Yıldırım tarafından oluşturulan suç örgütünün, süper ligde oynanan maçların sonuçlarını -Fenerbahçe futbol takımının lehine olacak şekilde- şike yapmak/teşvik primi vermek suretiyle etkilemek amacıyla kurulduğu ve faaliyet yürüttüğü, şüpheliler arasında mevcut hiyerarşik bağ çerçevesinde iş bölümü yapıldığı, şüphelilerin birbirleriyle ve üçüncü şahıslarla sürekli irtibat halinde ve yoğun şekilde, düzenli olarak şike eylemlerinde bulundukları, yukarıda isimleri zikredilen örgüt üyelerinin, Aziz Yıldırım’ın emir, direktif ve talimatlarıyla hareket ettikleri, Aziz Yıldırım’ın bizzat şüphelilerden çok azıyla görüştüğü, genellikle İlhan Yüksel Ekşioğlu aracılığıyla emir ve talimatlarını ilettiği ve eylemleri koordine ettiği, örgüt üyesi şüphelilerin birbirleriyle ve menajer-aracılarla irtibatlarının ekseriyetle büyük bir gizlilik içerisinde ya belirli aralıklarla ya bir önceki görüşmede sonraki görüşmenin yeri ve zamanı belirlenmek suretiyle sağlandığı, örgüt üyesi şüphelilerden bazılarının şike/teşvik girişimlerini meslek haline getirdikleri, hatta geçimlerini bu yolla temin ettikleri, şüphelilerin birbirleriyle yaptıkları görüşmelerde gizliliğe azami riayet gösterip şifreli kelimeler kullandıkları, bu suç örgütünün yapısı incelendiğinde, diğer suç örgütlerinde olduğu gibi dikey bir yapılanma oluşturduğu ve şüpheliler arasındaki hiyerarşik ilişkinin diğer örgüt yapılanmalarına kıyasla daha sıkı olduğu, şüphelilerin sayısının örgüt kurmaya yeterli olduğu ve suçu yönünden elverişli üye, araç ve gerece sahip olunduğu, toplanan kanıtlar, özellikle teknik takip sonucu elde edilen bilgi ve belgeler, şüpheliler arasında hiyerarşik bir bağ olduğu, suç işleme iradelerinde devamlılık bulunduğu, yasal anlamda disipline edilmiş örgüt ve örgüt bireylerinin ayrımsal fonksiyonel sorumluluk ve aktiviteleri ile somut özel görev ve işlevlerinin olduğunu kabule elverişli olduğu, bu bağlamda şüphelilerin teknik takibe konu kullandıkları telefon hatlarıyla birbirleriyle yoğun şekilde yaptıkları görüşmeler örgüt üyeleri tarafından şike/teşvik primi eylemlerinin birbirleriyle irtibatlı ve koordineli şekilde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiğini ve şüphelilerin yoğun şekilde bu eylemlerde bulunup bu faaliyetleri rahat bir şekilde yürütmek amacıyla örgüt teşkil ettiklerini gösterdiği, TCK’nın 220. maddesine uygun şekilde teşkil edilen örgütün esas itibariyle şike/teşvik eylemlerinde bulunmak amacıyla kurulduğu, bu yolla haksız ekonomik çıkar sağlamayı amaçlayan suç örgütünün cebir/tehdit uygulayan silahlı bir örgüt olmadığı, ancak suç örgütü içerisinde yer alan bazı şüphelilerin suç geçmişleri, Peker Grubuyla uzun geçmişe dayanan ve süregelen irtibatları, örgüt lideri Aziz Yıldırım’ın; bu bağlantılar sayesinde Sedat Peker isminin futbol camiası içerisindeki korkutucu gücünü şike faaliyeti yürütülen şahıslar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanması, Bülent İbrahim İşçen, Abdullah Başak gibi isimlerin Peker Grubuyla ilişkisinin diğer şahıslarca ve futbol kamuoyunca bilinmesi nedeniyle Aziz Yıldırım’ın bu şahısları bilerek klüp içerisinde çevresinde tutup kendisine muhalif isimler üzerinde bir baskı oluşturma amacı ile yönlendirmesi (08.05.2011 günü yapılan Fenerbahçe Mali Genel Kurulunda yaşananlar buna örnek teşkil eder ve bu nedenle anılan eylem aşağıda ayrı bir başlık altında ayrıntılı olarak irdelenmiştir) ve örgütün buna uygun üye yapısı dikkate alındığında her an cebir/tehdit/baskı içeren eylemlerde bulunabilecek bir örgüt yapısına dönüşebileceği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Cengiz Demirel kolluk ifadesinde; Mehmet Şen’le Serdar Kulbilge'nin Fenerbahçe'ye transferi hakkında görüştüklerini, bu konuda Mehmet Şen'in yardımcı olmasını istediğini, Serdar Kulbilge https://www.agc-contractant.fr/2024/12/08/casino oyun-siteleri ile Zafer Önder İpek'in odasında buluştuklarını, özel bölmeye konuşulanları başkalarını duymaması için geçtiklerini, beyan etmiştir. Mahmut Boz kolluk ifadesinde; karşılaşma öncesinde kendisine teşvik primi ile ilgili teklifte bulunulmadığını, Zafer Önder İpek'in evinin hitbet giril tamiri olayını bilmediğini bu sebeple görüşmede geçen konuları bilmediğini, Fenerbahçe'ye transferinin söz konusu olduğunu, Cengiz Demirel ile yapmış olduğu görüşmelerde geçen konunun bu olduğunu, bu görüşmelerde geçen para konusunun transfer olması durumunda Cengiz Demirel'in alacağı para olabileceğini, beyan etmiştir .
Başaribet
Yeni yılda da Çevrimsiz Deneme Bonusu içerisinde Çevrimsiz Deneme Bonusu Veren siteler tarafından verilecektir. Özellikle 100 TL ve 200 TL deneme bonusu sunan siteler, geniş bir oyuncu kitlesine hitap etmektedir. Zaten deneme bonusunun türlere ayrıldığını sizlere yatırımsız bonus sayfamızda söylemiştik daha önce. Hem deneme rulet oyna seçeneğinin hem de gerçek parayla oynamanın çeşitli avantajları vardır. Canlı bahisler ve normal bahisler arasından tercih yapabileceğiniz çok sayıda spor seçeneği vardır. Bu üçünden bir tanesini tercih ederek işlem yapmanız mümkün olacaktır. Sizde bu tercihler arasından istediğinizi tercih edebilirsiniz. Saygılarımla, Strateji Grubu" yazdığı görülmüştür. ULUSAL MEDYA 2001 İSİMLİ DOKÜMAN Bu doküman şüpheliler Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY ve Ümit OĞUZTAN'dan ele geçirilmiştir. Dokümanın kapak kısmında "ULUSAL MEDYA 2001" "İSTANBUL/ARALIK 2000" yazmaktadır. 17 sayfadan oluşmaktadır. DOKÜMANIN "ERGENEKON" DOKÜMANI İLE İRTİBATI: "ERGENEKON" dokümanının 4/2-b "MEDYA" başlığı altında; 20. yüzyılda güçlü istihbarat örgütlerinin medyadan sonuna değin yararlandıklan, 20. yüzyılın son yıllarında ise kendi medya kuruluşlanm devreye sokarak uluslar arası platformda güçlendirdikleri, ERGENEKON'un da medya kuruluşlanm kontrol etme yönündeki faaliyetlerini kendi medya kuruluşlanm oluşturarak mevcut ulusal ve uluslar arası oluşumlan doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına alma yöntemini uygulamaya koymasının sorumluluğundan bahsedildiği görülmektedir. El konulan dokümanlara bakıldığında ise örgütün yukanda belirtilen tespit doğrultusunda ulusal medya oluşumu içersine girdiği ve bu çerçevede "ULUSAL MEDYA 2001" "TELEVİZYON ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" "KANAL 6 ANALİZ YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" ve "DERGİ ANALİZ PROJE" dokümanlannı hazırladığı görülmüştür. Şimdi bu dokümanlann içerikleri ayn ayn anlatılacaktır. "ULUSAL MEDYA 2001" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; Bağımsız ulusal medya kuruluşlannm yaratılabilmesi için; yurtta ve yurt dışında faaliyet gösteren Türk iş adamlan arasından seçilecek kişilerden "Medya-Finans KonseyF'nin oluşturulması gerektiği, bu konseyde yer alan iş adamlannm devlet kurumlannca ticari faaliyetlerinin desteklenmesi gerektiği, ticari şirketlerinin ilan ve reklamlannm ücretsiz olarak yayınlanması gerektiği belirtilmiştir.
USİAD ULUSAL SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ İSİMLİ DOKÜMAN Bu doküman şüpheli Ümit OGUZTAN'dan ele geçirilmiştir.
12) ayrı bölümden oluştuğu görülmüştür. Bu teşekkülde yer alan şahısların kişilikleri, görev alanları ve ülkedeki etkinlikleri nazara alındığında (sanıklardan Korkut Eken’in beyanında da belirttiği üzere) teşekkülün eylemlerinin yetkili ve görevli merciiler tarafından artık kontrol edilemez boyutlara ulaştığı görülmüştür. 17- Komisyon Başkanlığının 17.1.1997 tarihli ve 161 sayılı Botaş Genel Müdürlüğüne yazdığı yazı ile, Ahmet Baydar ve Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı)’nın ortak olduğu BAYSA A.Ş.’nin, İskenderun’da yapılan ihale ile ilgili bilgi ve belgenin talep edildiği,Botaş Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketinin bila tarih ve bila sayılı yazısında,Irak-Türkiye Hampetrol Boru Hattı’nın 1990 yılında Körfez Savaşı sebebiyle BM Kararıyla kapatılmasından sonra BOTAŞ Ceyhan Bölge Müdürlüğünde bulunan Petrol Depolama Tankları bir program dahilinde bakıma alındığı, bu kapsamda 1993 yılında yapılan bir ihale ile sisteme dahil depolama tankları hem bakım-onarımlarını yaptırmak hem de tank tabanlarında oluşan petrol çamurunu (sludge) temizletmek maksadıyla GÜNEY MAKİNA SANAYİ ve TİCARET LTD. LOBİ" dokümanının 4) "HEDEF" başlığı altında; "MAFYA" gruplarının tümüyle yeniden gözden geçirilmesi, deneyimli mevcut grupların karşısına yeni ve güçlü bir grup oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmasının sağlanması gerektiği belirtilmiştir. "LOBİ" dokümanında belirtilen bu hedefin gerçekleştirilebilmesi için "MAFİA" isimli doküman çalışmasının yapıldığı, bu dokümanda Mafyanın kısa tarihçesinden bahsedildiği ve Türkiye'de Mafyanın yeniden yapılandırılmasının ne şekilde olması gerektiği anlatılmıştır. "MAFİA" İSİMLİ DOKÜMANIN YAPILAN İNCELEMESİNDE ÖZETLE; "SUNUŞ" başlığı altında; Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın bütün ülkelerindeki organize suç örgütlerindeki sayısal patlamaların birçok bağımsız araştırma komisyonlarının araştırmasına konu olduğu ve bu araştırmalar sonucunda ortaya konan bilimsel ve kriminal raporlarında kümbet nedir sonuç olarak; Tüm ülkelerdeki organize suç örgütlerinin "state organized erime" yani devletçe örgütlenmiş suç örgütleri olarak anılması gerektiği belirtilmiştir. Bu tür suç örgütlerinin ortaya çıkış sebepleri olarak sosyal, ekonomik, siyasal, toplumsal vb. sebeplerin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı, bu sebepler arasında en önemli etkenin ülkelerin sahip oldukları farklı etnik grupların varlığı olarak gösterildiği, mafyanın yani organize suç örgütlerinin finansal kaynağını ise NARKO/EKONOMİ/POLİTİK unsurun oluşturduğu belirtilmiştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli sorununun MAFİA oluşumlarının kökünün kazınması olmadığı, asıl sorunun emperyalizm karşısında Kurtuluş Savaşıyla başlayan ve halen sürmekte olan "entrika savaşlan" olduğu, bu savaşı sürdürürken Türkiye'deki mevcut tüm oluşumların teker teker ele alınarak yeniden değerlendirilmesi, deneyimli grup ve liderlerinin tasfiye edilirken onlardan azami ölçüde yararlanılması ve narko/ekonomi/politik yapının 21.yüzyıla uygun ve sağlıklı bir biçimde yeniden yapılandırılarak şifrelendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. "MAFİA'NIN ÖZEL TARİHİ" başlığı altında; Dünya üzerindeki ilk MAFİA'nm Sicilya'da ezilen yerel halkın uğramış oldukları sosyo-ekonomik baskı, adaletsizlik ve otorite boşluğu sonucu ortaya çıktığı belirtilmiş, Devamında bu yapının diğer dünya ülkelerine yayılması, gelişimi ve zaman içerisinde devletçe örgütlenmesine ayrıntılı olarak değinildiği, özellikle ABD nin etnik gruplardan oluşan yapısına dikkat çekilerek MAFİA'nm bu ülkedeki gelişiminin anlatıldığı, "EZİLMİŞ VE HORLANMIŞ İNSANLARIN ORTAK GÜCÜ: MAFİA !
Yatırımsız deneme bonusu forum
Similar Stories:
başarı bet giriş pasa casino bahis veren siteler https://fotomodeliai.lt/54394521